28 Eylül 2013 Cumartesi
Noktaları birleştirme
Okulda öğretmeni ince kasların gelişimi için sık sık kalem tutma ve makasla kesim yapma çalışması yapmamızı tavsiye etti. Bu yüzden boş bir kağıda noktalar çizip birleştirmesini istedim. Okuldan bu tarz çalışma yaptıkları için fazla zorlanmadı fakat çabuk sıkılıyor. Bırakmak istediğinde fazla zorlamak istemiyorum.
25 Eylül 2013 Çarşamba
3 yaş: En sevdiği oyuncakları
Ali Kemalin Taşıtlara ilgisi öne hız arabalarıyla (şimşek mc queen) sonrasında itfaiye, ambulans, taksi gibi devam etti. Şuan için ilgisi tren ve inşaat taşıtlarında. Oturduğumuz yerde
oyun parkımızı yenilenmesi nedeniyle birçok inşaat arabaları ilgisini çekmekte. Kreş sonrası inşaat alanına girip oradaki çalışmayı izliyoruz. B, kepçe, beton karıştırıcı,
kamyonun nasıl çalıştıklarını inceliyor. Özelikle JCB ilgisini çekiyor ve izlemeden hiç usanmıyor. Hatta kedini kadar kaptırdı ki evde koltuğun üzerine inşaat alanı kurup park
yenilemesi yapıyor. Etrafını da bağcıklarla kapatmamı istedi, tıpkı dışardaki parkta olduğu gibi. Toprağımızı ise kuru fasulyeden yaptık.
21 Eylül 2013 Cumartesi
Tren maketi
incelemeye başladı. Evde yapıştırıcımız kalmadığı için kırtasiyeden yenisi alıp başladık maketimizi hazırlamaya. Öncesinde Ali Kemale maketleri yırtmamasını söyledim. 3 yaşında
bir çocuğun yalnız yapması mümkün olmadığı için benimde yardımım gerekiyordu. Haliyle yapamayınca sıkılıyor ve yırtmaya başlıyor. Belirttiğim yerlere yapıştırıcıyı sürdü ve eliyle
biraz bastırdı. Ben kıvrımlarını yaptım Ali Kemalde yapıştırdı. Bu şekilde tren maket setimizi hazırladık.
Oynarken çok eğlendi. Hatta trenin bir tanesi arızalanmış ve tamiri için treni bakım istasyonun için yerleştirdi. Tamiri için bekledi, ekledi, bekledi. Hala tamirin bitip bitmediğini sorduğumda yok daha bitmedi dedi ve bu şekilde abartmıyorum yaklaşık 10 dakika bekledi. Babası bir kaç hafta önce arabamızı bakımı için Ali Kemal ide yanında götürmüştü.
Sanırım oradan etkilenmiş olmalıydı. Bu şekilde oynadıktan sonra akşam kendi tren setiyle oynamak istedi. Maketleri de rayların üzerine yerleştirdi ve oynamaya başladı.
20 Eylül 2013 Cuma
Kreş zamanı: Şimdi kreşli olduk
Nihayet birkaç kreş arayışından sonra bir özel kreşe kararımızı verdik.
İlk 2 hafta oryantasyon haftası olarak yarım gün şeklide geçti. Annelerin okulda kalmalarına izin verildiği için büyük bir sıkıntıyla karşılaşmadık.
Arada bir sınıftan çıkıp benim orada olup olmadığımı yoklayıp sınıfa tekrar giriyordu. Uzun bir süre benden ve kardeşinden ayrı kalmak zor geliyordu.
Oryantasyonun 2. haftasında daire içinde toplanıp kendilerini tanıtmışlar. "Benim adım Ali Kemal. Mor rengini seviyorum. Cavanay (canavar) hayvanı seviyorum" demiş.
Ertesi sabah artık okulda kalmayacaktım. Sabah bırakırken kardeşine iğne yapılması ve hastaneye gitmem gerektiğini söyledim. Tabi kabul etmedi ama öğretmeni ikna edip aldı ve sınıfa götürdü. Daha sonra rehber öğretmeninden sınıf kapısının açık kalmasını istemiş. Sanırım kapının açık kalması onu rahatlatıyordu.
Artık tam güne geçtik ve bu haftamız iyi geçti derken haftanın son gününde ağladı ve benden ayrılmak istemedi. Öğretmeni kucağına alıp ağlaya ağlaya yukarı çıkardı ve öğretmeniyle kart oyununa başladı. Kameradan onları izliyordum .
Ali Kemal yine bir ara beni sorup ağladı ve öğretmeni Ali Kemali kucağına alıp gözyaşlarını sildi ve ona sarıldı.
O an birden yukarı çıkıp Ali Kemali kucağıma almak istedim fakat öğretmenimizin o sıcak sarılışı benim içimim rahat olmasını hissettirdi.
Birlikte tekrar aşağıya inip Ali Kemal kucağıma koştu. Tekrar hastaneye gitmem gerektiğini söyledim. Yine ağladı fakat gitmek zorundaydım. Evden aradığımda gayet neşeli bir şekilde oynadığını söylediler.
Her ne kadar gönül rahatlığıyla evladımı okula teslim etsem bile itiraf etmeliyim ki her an neler yaptıklarını tüm gün sabahtan akşama kadar izlemek isterdim.
Hatta sürekli öğretmenini aramak ve neler yaptığını sormak isterdim. Fakat sanırım bazı şeyleri abartmamak gerekir.
Evet okulumuz başladı ve benim için üzücü tarafı kontrolün artık sadece bende olmadığı.
İlk 2 hafta oryantasyon haftası olarak yarım gün şeklide geçti. Annelerin okulda kalmalarına izin verildiği için büyük bir sıkıntıyla karşılaşmadık.
Arada bir sınıftan çıkıp benim orada olup olmadığımı yoklayıp sınıfa tekrar giriyordu. Uzun bir süre benden ve kardeşinden ayrı kalmak zor geliyordu.
Oryantasyonun 2. haftasında daire içinde toplanıp kendilerini tanıtmışlar. "Benim adım Ali Kemal. Mor rengini seviyorum. Cavanay (canavar) hayvanı seviyorum" demiş.
Ertesi sabah artık okulda kalmayacaktım. Sabah bırakırken kardeşine iğne yapılması ve hastaneye gitmem gerektiğini söyledim. Tabi kabul etmedi ama öğretmeni ikna edip aldı ve sınıfa götürdü. Daha sonra rehber öğretmeninden sınıf kapısının açık kalmasını istemiş. Sanırım kapının açık kalması onu rahatlatıyordu.
Artık tam güne geçtik ve bu haftamız iyi geçti derken haftanın son gününde ağladı ve benden ayrılmak istemedi. Öğretmeni kucağına alıp ağlaya ağlaya yukarı çıkardı ve öğretmeniyle kart oyununa başladı. Kameradan onları izliyordum .
Ali Kemal yine bir ara beni sorup ağladı ve öğretmeni Ali Kemali kucağına alıp gözyaşlarını sildi ve ona sarıldı.
O an birden yukarı çıkıp Ali Kemali kucağıma almak istedim fakat öğretmenimizin o sıcak sarılışı benim içimim rahat olmasını hissettirdi.
Birlikte tekrar aşağıya inip Ali Kemal kucağıma koştu. Tekrar hastaneye gitmem gerektiğini söyledim. Yine ağladı fakat gitmek zorundaydım. Evden aradığımda gayet neşeli bir şekilde oynadığını söylediler.
Her ne kadar gönül rahatlığıyla evladımı okula teslim etsem bile itiraf etmeliyim ki her an neler yaptıklarını tüm gün sabahtan akşama kadar izlemek isterdim.
Hatta sürekli öğretmenini aramak ve neler yaptığını sormak isterdim. Fakat sanırım bazı şeyleri abartmamak gerekir.
Evet okulumuz başladı ve benim için üzücü tarafı kontrolün artık sadece bende olmadığı.
16 Eylül 2013 Pazartesi
Küçük Notlar
Artık senin bazı hareketlerinden ve konuşmandan senin büyüdüğünü görebiliyorum.
Kardeşini emzirirken 'sizi rahat bırakayım' diyecek kadar olgun ve ağırbaşlı oldun. Oysa kardeşini emzirirken senin nasıl ağlama nöbetlerine girdiğin hala gözümden gitmiyor.
Yaramazlık yatıktan sonra yanıma gelip bunu farkında olman ve bana 'Anne seni çok seviyoyum' diyecek kadar sevimli oldun.
Sanırım sana abilik çok yakışacak ve inşallah kardeşinde her zaman senin yardımını almaktan mutlu olacak.
15 Eylül 2013 Pazar
3. yaş doğum günü pastası
Güzel oğullarım, biriciklerim. İkinizde benim için aynı değerde aynı yerdesiniz. Önce Ali Kemal'le başladık bu çok güzel ve bir o kadar yorucu yola.
Günlere haftalarca aylara uykusuz geceleri senin o gülücüklerin evdeki tatlı yaramazlıkların unutturdu bana bu yorgunluğu.
Sonra Mehmet Emin katılmak istedi bu maceramıza. Hayatımız bir taraftan daha yorucu ve karmaşık olurken diğer taraftan daha heyecanlı mutlu ve renkli bir hal almaya başladı.
Kendinize hayatı, bana anneliği öğretiyorsunuz. Her günüme kattığınız bu güzellikler için, en çok sevmeyi, daha çok sevmeyi öğrettiğiniz için, varlığınız için binlerce şükürler olsun. İyi ki varsınız, iyi ki doğmuşsunuz, sevgili Oğullarım. Hayatınız dünyaya geldiğiniz yaz mevsimi gibi aydınlık, güneş ve neşe dolu olsun. Sizlerin dünyaya gelmesi hayatımda olan en güzel şeydi. İyi ki varsınız. Size sahip olduğumuz için çok mutluyuz. Sizleri çok seviyorum..
13 Eylül 2013 Cuma
Kendin Yap Kendin Ye.. Pizza
Genel olarak Ali Kemalin iştah sorunu yok. Caillou dan görüp benden pizza yapmamı istedi. Pizza için gereken hamuru yoğurup biraz dinlendirmeye bıraktım. Bugün pizzayı Ali Kemal
yapacaktı. Merdaneyi eline aldı ve açmaya başladı. Tabi biraz yardım için anne eli değmek zorundaydı. Sonra sırasıyla ketçap, ton balığı, ve kaşar peyniri ekledik.
Kekik serpiştirdikten sonra da önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 15-20 dakika pişirdik. Sonrasında pizzamızı servis tabağımıza alıp kayısı suyuyla afiyetle yedik.
Ton balığı yerine önceden kavrulmuş kıymayla da çok lezzetli oluyor.
yapacaktı. Merdaneyi eline aldı ve açmaya başladı. Tabi biraz yardım için anne eli değmek zorundaydı. Sonra sırasıyla ketçap, ton balığı, ve kaşar peyniri ekledik.
Kekik serpiştirdikten sonra da önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 15-20 dakika pişirdik. Sonrasında pizzamızı servis tabağımıza alıp kayısı suyuyla afiyetle yedik.
Ton balığı yerine önceden kavrulmuş kıymayla da çok lezzetli oluyor.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)





