Kitap: Masal Masal Cuppala
Yazar: Yavuz Bahadıroğlu
Babasının Ali Kemal'e almış olduğu kitap. Kitapta 18 farklı masal kısa, öz ve anlaşılır bir şekilde anlatılmış. Cümlelerin kısa ve net olması çocuklar için daha ilgi çekici ve heyecanlı oluyor. Hikayeler kısa kısa anlatıldığı için çocuğu sıkıp bunaltmıyor. Ayrıca her masalın sonunda 2 soru test şeklinde sorulmuş. Hikayelerin hepsi güzel. Ali Kemal en çok "Koca Kartalı" ve "Yalnız Tavşanı" sevdi.
Hatta koca kartalı kendisi sayfalarını çevirip ezberden okuyor.
Koca Kartal
Ormanda kartalın minik dostu varmış. Serçecikmiş tek dostu, gözünden sakınırmış onu. Bir gün serçecik, ağaca yuva yapmış. "Yavrularım olacak" diye heyecanlanmış.
Yuvası güzel olmuş, kalbi sevgiyle dolmuş. Ve en mutlu haliyle, yumurtalarına oturmuş. Mini mini yavrular, yumurtadan çıkacakken, bir köylü baltasıyla, ormana girmiş aniden.
Yuvamı bozar diye, serçenin ödü kopmuş. Yüksek kayalıklarda, kartal dostuna koşmuş. "Bir köylü," diye ötmüş, "Kesecek ağacımı. Haydi ona engel ol, dindir büyük acımı."
"Hemen" diyerek kartal, kanatlarını açmış serçeyi sırtına alarak ormana doğru uçmuş. "Yapma, etme köylü dayı. Vurma oraya baltayı. Ağaçta bir yuva var, üzme garip anayı."
Bizi anlamıyor ki, kesti birçok ağacı. Sıra benim ağaçta. Rabbim ne büyük acı. Yavrularım düşerler, kalbim dayamaz buna. Sana derim ey köylü, baltayı vurmasana. Kartal köylüye
kızmış. Pençelerini çıkarmış. Köylü bunu görünce, orman dan uzaklaşmış. Bu masalı okuyan mutlaka ders almalı. Dost olacaksa eğer kartal gibi olmalı.
Yalnız tavşan
O gün yaramaz tavşan, yuvada yalnız kalmış. Canı fena sıkılmış, yalnızlıktan bunalmış. Dolaşmış yana yakıla, oynamamışlar onunla. Çünkü herkes bilirmiş, yaramazlıkta
birinciymiş. Oynamaktan vazgeçip, yuvasına dönerken, bir yavru kirpi görmüş, tek başına oynarken. "Merhaba kirpi kardeş, Nasılsın?" demiş ona. Ve hemen davet etmiş,
kirpiyi bir oyuna. Kirpi "olur" demiş, sevinmiş bu davete. Hemen gelmiş yanına, başlamışlar bir oyuna. Kirpi kızmış bir ara, tavşancığa saldırmış. O sert dikenlerini vücuduna batırmış. Çok ağlamış tavşancık, fena acımış canı. Öyle ki yaramazın, kızarmış her bir yanı. Düşündükçe tavşancık, "Hata bende" diyormuş. Artık dost seçerken, çok dikkat ediyormuş.