25 Aralık 2013 Çarşamba

3,5 yaş Ali Kemal' in oynadığı oyuncaklar


Bir çoğumuz hatırlanması zor olan çocukluk yaşımızda hangi oyuncaklarla nasıl oynadığımızı merak etmişizdir. O kadar uzun zaman geçmiştir ki artık anne babalarımızın bile hatırlaması imkansızdır. Kim bilir belki Ali Kemal' de en çok hangi oyuncakları sevdiğini ve nasıl oynadığını merak edip bana soracaktır. Belki bir 20 yıl sonra oynadığı tüm oyuncaklar hangi durumda ve nerede olacağı bilinmediği için bunları yazıp kaydetmek en doğrusu bence.



Ali Kemal' in uzun zamandır inşaat arabalarına olan merakı devam etmekte. Geçenlerde bir oyuncak mağazasında inşaat arabalarını set halinde görüp onları almak istedi.Fakat zaten evde onlardan yeterince olduğunu söyleyip başka bir şeyler almasını istedim. Kabul etmedi. Bende almayıp ağlayarak mağazadan ayrıldık. Birkaç gün sonra havaların bir soğuk bir sıcak olmasından dolayı Ali Kemal hastalandı ve 1 gün boyunca yataktan dışarı kalkamadı. Bu süre içinde oyuncaklarıyla oynayamadığı için sürekli oyuncaklarını ve özellikle ona mağazadan almadığım kepçeyi sayıklıyordu. İyileştiğinde ona alacağımı söyledim. Benimde içime öyle işlemişti ki iyileşir iyileşmez otobüse binip istediği inşaat setini almaya gittik. Kamyonunda bulunan toprağı çok sevdi.




Bir sonraki en sevdiği oyuncağı ise itfaiye arabası. Aslında bir tane itfaiye arabası var ama merdiveni olmayan: ) Bir tane merdiveni olanını istediğinde Ali Kemal'e lego itfaiye arabasını almak istedim. Kendisinin kırıp tekrar kurabileceği bir şeyler olsun istedim. Fakat yalnız başına kurması mümkün değil ben bile zorladım. Ali Kemal oynarken her an tetikteyim parçalarını sökülür ve tekrar birleştirmek için saatlerce uğraşacağım için. Bir de bir küçük parçasının bile kaybolması itfaiye arabasının şeklini bozuyor. Aman dikkat sakın kaybolmasınlar! Oyunumuzda genelde Ali Kemal itfaiyeci olur ben ise kah ağaçta mahsur kalan çocuk, kah ütüyü masada unutup evinde yangın çıkan teyze, kah ocakta yemeği unutan ve evi alev alan yenge, kah evi su basan teyze. Bu oyuncağı aslında yılbaşı hediyesi olarak alacaktım fakat almakta ısrar etti ve bede dayanamadım.




Bir sonraki oyuncağı ise ahşaptan zürafa yapboz. Babasının Ali Kemal' e almış olduğu bir hediye. Parçaların bir yüzünde rakamlar diğer yüzünde ise alfabeler var. Biz genelde sayı olan yüzünü kullanıyoruz. Tabi ki tek başına yapması mümkün değil. Ama ilk 4 taşını kendisi yapıp kalanını ben verip parçaları birleştiriyor.




Mıknatızlı yapbozu da çok sevdik. Şekillerin ve renklerin tam olarak pekişmesi için iyi bir malzeme. Sayfaların arasında bir kamyon var. Ali Kemal önce onunla başlıyor oynamaya.



15 parçalı şimşek Mc Queen yapbozu çok seviyor. Bir kaç parçada destek oluyorum. Fakat yapamadığı zaman çok sinirleniyor. Her seferinde motive edip devam ediyoruz.

Ali Kemal ve ilk çizimleri

Aslında Ali Kemal'in kendi yapmış olduğu resimleri bir dosya yapıp saklamak istiyorum. Fakat şimdiye kadar genelde birşeyler çizip sonrasında karalar ve daha sonrasında kağıtlar evde bir yerde uçuşurlar. Zaten henüz tam olarak belirgin bir çizim yapması için biraz erken. Bir pazar günü eline kalem verip ne çizmek istediğini sordum.






Bir bebek, kardeşi Mehmet Emin'i çizmek istediğini söyledi. Sarı kalemi alıp yuvarlak çizip kardeşine uzuuuun kollar ve bacaklar çizdi.




İkinci resiminde ise kendisi de vardı. Kardeşini kurtarıyormuş. Resimlerimizde ise gözler iri ve burun, ağız, kulak gibi bazı organlarımız henüz mevcut değil.



Diğer resimde ise bir kazıcı ve kepçe yaptı. Kazıcının önde sivri yerleri ve dört tane tekerleği varmış.


En son resimde ise sadece 2 kocaman tekerleği olan bir araba. Sonraki yıllarda kim bilir arabanın belki camları, kapıları, aynaları da eklenir :) Ama şimdilik bu kadar.

12 Aralık 2013 Perşembe

Ali Kemal' in odasına kar yağdı

Aralık ayını pek bir severim. Bir taraftan koskoca bir yılda neleri yaşadığımızı bize hatırlatmayı  diğer taraftan ise gelecek yeni yılda daha iyisi için neler yapmamız için düşünme imkanı sunduğu için. Bunun yanı sıra birde kar yağarsa heyecan ve sevinç daha da artıyor. Yaşımız ne kadar olsa olsun, dışarıda soğuk havayı bile aldırmadan, yağan karın altında bir çocuk gibi kartopuyla oynamak ne kadar eğlenceli? Büyükler için bile eğlenceli olurken çocuklara ne demeli? Ali Kemal ne zamandır karı bekliyordu. Onu kıramadım ve attık kendimizi dışarı. Kar topları yapıp atık birbirimize. Birde karın üzerinde ayak izlerinin çıktığını görüp ayak izlerini çıkarttı. Kardeşiyle oynadı zıpladı.


Aralık ayının teması olarak bizde evde kardan adam ve çam ağacı yaptık. Kardan adamlar için 2 adet makyaj temizleme pedini alıp üst üste yapıştırıp gözlerini ve ağızını çizip burnunu yapıştırdık. Birde kardan adama uygun bir şapka tasarlayıp yapıştırdık kafasına.



Çam ağacı için yeşil fon kartondan çam ağacı şeklini kesip parlayan yıldızlarla, ponponlarla  ve simli kalemle ağacımıza renk verdik.


Birde bunları odamızın duvarına yapıştırıp üzerine karlar yağdırdık. Dileyen pencereye de yapıştırabilir.

Çocuk Kitapları Fuarı

Bu aralar Ali Kemal' in kitaplara olan ilgisi artmakta. Bireysel veli toplantısında öğretmenimiz Ali Kemal' in hikayeleri çok sevdiğini ve dikkatlice dinleyip en küçük detayları bile hatırladığını söyleyip kreşte en sevdiği köşe ise kitaplar köşesi olduğunu belirtti. Hal böyle olunca bende çocuklar için kitap günleri olduğunu öğrendim.
 
 
Ataşehir Belediyesi' nin Carrefour İçerenköy AVM' de 05 - 08 Aralık tarihleri arasında  düzenlenmiş olduğu kitap fuarına gittik. Bu tür etkinlikler çocuklarda kitap ve okuma sevgisini arttırdığını düşünüyorum.
Ayrıca Türkiye’nin seçkin yayınevleri (Altın Kitaplar Yayınevi, Aspendos Yayınevi, Bilfen Yayıncılık, Bu Yayınları, Can Yayınları, Doğan Egmont Yayıncılık, Engin Yayıncılık, Epsilon Yayınevi, Günışığı Kitaplığı, İş Bankası Kültür Yayınları, Koza Yayınları, Mavibulut Yayınları, National Geographic Kids, Nemesis Yayınları, NTV Yayınları, 02 Yayınları, Pegasus Yayınları, Redhouse Yayınları, Remzi Kitapevi, Timaş Yayınları, Tudem Yayınları ve Yapı Kredi Yayınları)  ve çocuk kitabı yazarlarının katıldığı Çocuk Kitapları Günleri’nde yazarlar için imza ve söyleşi programları da düzenlendi.
 
Yazarlar ve imza günleri:

Birsen Ekim Özen, 7 Aralık Cumartesi, saat:13.00, İmza, Timaş
Halit Kıvanç, 8 Aralık Pazar, saat:13.00, imza, NTV
Nur İçözü, 8 Aralık Pazar, saat: 15.00, imza, Altın Kitaplar
Sinan Gürdağcık, 8 Aralık Pazar, saat: 16.00, imza, Bilfen.
 
Stantları inceledikten sonra Ali Kemal "3-Boyutlu oyun kitapları - eğlenceli çiftlik"; "Çıkartmalı arabalar kitabım", "Yalnız Yılan" ve "Şarkıcı kurbağalar" kitaplarını almaya karar verdi.
Ayrıca "Yalnız Yılan" ve "Şarkıcı Kurbağalar" kitaplarımız da sevgili yazar Nur İçözü tarafından imzalanıp kitaplarımız evdeki kitaplığımızda yerini buldu.
 
 
 

3 Aralık 2013 Salı

Ayakkabı kartonundan oyunlar

Ah şu ayakkabı kartonları olmasaydı ne yapardım? Nasılda zor anlarıma yetişiyorlar. Özellikle erkek çocuklu anneler çok iyi bilirler. Erkekler için arabalar olmazsa olmaz niteliği taşıyan oyuncaklardır. Tabi aynı şekilde kızlar içinde bebekler. Her ne kadar diğer oyuncaklarla oynasalar bile arabalara olan tutkuları bir başka. Yine okulumuzun olmadığı bir gün Ali Kemal önce boya yapmak istedi. Boyamız bittikten sonra oyunumuza ahşaptan zürafa yapbozla devam ettik ve sonra yine arabalar. Bu sefer daha farklı daha eğlenceli osun diye arabalarımız için bir otopark yapmak istedik ve aldık elimize bizim için artık çok değerli olan ayakkabı kartonunu. Kapağını ters çevirip yarısına kadar
kestik ve kutunun üzerine yerleştirdik. Diğer parçayla otoparkımızın 2. katına çıkan rampamızı yapıştırdık. Kutunun ön tarafını ise açtık. Bir kaç trafik şeritlerin ide çizdikten sonra 2 katlı otoparkımız hazırdı.

 
 

Küçük arabaları yukarı büyüklerini ise, ağır oldukları için, aşağıya park ettik.
Bence bu tür aktiviteler oyuna bir renk ve daha çok eğlence katıyor. Mümkün olduğunca evdeki oyunlarımıza bu tür aktiviteleri dahil etmeye çalışıyorum.
Sanırım bu alışkanlığımızın Meraklı Minik dergisinin büyük bir payı var. Bir sürü para harcamadan evde bulunan atık malzemelerden çok eğlenceli oyunlar çıkartılabilir.

Bence eğlenceli olduğu kadar eğitici yönü de var. Birkaç ay öncesinde yine bir ayakkabı kutusundan eğitici bir sayı kutucuğumuzu oluşturduk. O zamanlar Ali Kemal 10' a kadar rahatlıkla sayabiliyordu. Şimdi ise 20 rakama kadar ulaştık. Sayıları ise yavaş yavaş öğrenebilmesi için ayakkabı kutusuna 6 adet su kapağı ölçüsünde delikler açıp altına rakamları yazdım. Aynı şekilde rakamları su kapakların üzerlerine yazdım ve Ali Kemal' den doğru kapağı doğru deliğe atmasını istedim. Tabi ilk deneyimizde zorlandı. Sonra bazı rakamları doğru buldu. O zamanlar henüz kreşe başlamamıştı. Sıkıldığını hissettiğim anda bırakmıştım. Akşam olduğunda kutuyu dolaptan çıkartır birlikte oynamamızı isterdi. Şimdi ise sorunsuz yapabiliyor.
 
 


Bildiğiniz gibi çocuklar oyuncaklarından çabuk sıkılıp yeni oyuncaklar arayışında oluyorlar. Örneğin Ali Kemal aylardır çöp arabası diye tutturuyordu. Geçenlerde biriken bayram harçlığıyla alınan çöp arabasıyla heyecanla oynadı. Hatta okuluna bile götürdü. Fakat en sevilen oyuncaklar listesinde en üst sıralarda bulunan çöp arabası şimdilerde ise listede iniş yapmış durumda.




Sonuç olarak oyuncaklar için harcanan gereksiz aşırı masraflara karşıyım. Tabi ki oyuncakları olacak ve alınacak. Dengeli ve sınırı aşmamak şartıyla.