4 Şubat 2014 Salı

Kreşte ilk sergimiz


Bu postu ne zamandır hazırlamayı düşünüyordum. Fakat bir türlü vakit bulamadım. Geçenlerde Ali Kemal' in okulu "değerlerimiz" üzerine çok güzel bir sergi düzenledi. Sergiye özellikle Ali Kemal' le beraber gitmek istediğim için ziyaretimizi hafta sonuna erteledim. Hafta sonu serginin erken kapanacağını bilmediğim için saat konusuna fazla sorun etmemiştim. Fakat oraya ulaştığımızda görevliler kapıların kapandığı söylediler. Erken kapanacağına dair bir bilgimin olmadığını ve 2 çocukla oraya ulaşımım oldukça yorucu olduğunu belirttikten sonra sağ olsun görevliler kısa bir süreliğine serginin kapısı açtılar bize.
Okulumuz yine çok güzel bir çalışma yapmış. Her bir sınıfımız bir değerimizi üstlenip o konu hakkında bir çalışma yapmış. Sıra sıra değerlerimizden başlamak istiyorum.


Merhamet: Ahlakın temeli merhamettir (Schopenhauer)
Engelli arkadaşlarımıza, hayvanlara merhamet gösterip daha duyarlı olmamın önemini vurgulamış miniklerimiz.
Sorumluluk: İnsan sadece sorumluluğu üstlenerek zihnini sağlam ve dengeli bir şekilde geliştirebilir (John Dewey) .
Bu çalışmada çocuklarımızın minik elleri temiz ve mutlu bir dünya için sorumlulukla el ele demiş.


Arkadaşlık-Dostluk: Arkadaş, insanın kendisine verdiği hediyedir (Stevenson)
Çocuklar arkadaşlığın önemini yaptıkları kalplerini birleştirip arkadaşlık kalplerini oluşturarak ifade etmişler.
Doğruluk: Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen ( Yunus Emre)
Miniklerimiz panolarını pırıl pırıl açan güneşlerle doldurup doğruluk hakkındaki düşüncelerini paylaşmışlar. Kimi doğruluk iyi insan olmak demiş, kimi yalan söylememek, kimi
aklını güzel kullanmak demiş.


Sevgi: Sevgiden, tortulu bulanık sular arı- duru bir hale gelir (Mevlana)
Bu panomuz ise rengarenk çiçeklerle donanmış. Ne de olsa sevginin var olduğu bir yerde umut, heyecan, mutluluk daimdir. Kimi "annelere çiçek vermek demiş, kimi penguenleri sevmek demiş,
kimi okulu sevmek demiş."
Paylaşma: Paylaşılan sevinç iki kat olur, paylaşılan bir acı da yarıya iner. (Alman Atasözü)
Bilgimizi, sevgimizi, yiyeceklerimizi ve dünyamızı paylaşalım demişler.


Yardımlaşma: Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez (Mevlana)
Bu değerimiz çocuklarımıza  farklı sorular sorulup bir yardımlaşma yoluna dönüştürülmüş. Çocuklarımıza sorulmuş: Yardıma muhtaç çocuklara nasıl yardımda bulunabiliriz? Kimi
ev getirirdim, kimi kalem ve kitap alırdım (Ali Kemal'in cevabı ), kimi de yemek yapardım demiş. Başka bir soru: Sokakta yaşayan hayvanlara nasıl yardım edebiliriz? Kimi
rüzgardan hasta olurlar, battaniye sermeliyiz üzerlerine demiş, kimi onlara ev yapabiliriz, kimi ise köpeklere kemik, kedilere ise süt veririm demiş.
Yine bir soru: İlim öğrenen insanlara nasıl yardım edebiliriz: Kimi sonbaharın nasıl olduğunu bilmezse öğretirim demiş, kimi elinden tutarız demiş,
kimi sayıları öğretmemiz lazım demiş.
Başka bir soru: Komşularımıza nasıl yadım edebiliriz? Kimi yemek, fındık ve ceviz, kimi kek kimi de şeker veririz demiş.
Ne kadar güzel cevaplar değil mi? Sanırım bu bölüme torpil geçtim. Eh, o kadar olsun artık.



Saygı: Ey Oğul! Ananı say, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir (Şeyh Edebali)
Çocuklarımız büyüklerimize, ailemize, hayvanlara saygılı olmanın önemini ifade etmişler.
Adalet: Adalet evrenin ruhudur (Ömer Hayyam)
Siyah yada beyaz, zengin yada yoksul, savaşları hiç bilmeden barış içinde, özgürce oyun oynamaya ve hayal kurmaya, adil bir şekilde davranılmaya HAKKIM var
sözleri ne kadar da isabetli olmuş.
Bunlar miniklerimizin yani küçük yaş öğrencilerimizin çalışmalarıydı.
Sergide daha neler vardı neler...
Büyük yaş çocuklarımızın atölye çalışmaları


... tekneler...



...semazenler...



...şirin mi şirin kelebekler...



Ellerinize, yüreğinize, zihninize sağlık çocuklar! Öğretmenlerimizin de emeklerine sağlık. Mutlu bir şekilde sergimizden ayrıldık. Dönüş yolunda Ali Kemal karnının acıktığını söyleyince bir kase çorba içip evimizin yolunu tuttuk.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder